Kadın Girişimciliği Bir Seçim Değil, Dönüşüm Modeli

Blog

image

Kadın Girişimciliği Bir Seçim Değil, Dönüşüm Modeli

Uzun yıllar boyunca girişimcilik denince akla gelen figür; risk alan, cesur, agresif ve güçlü bir erkek profiliydi. Girişimcilik, "eril bir oyun alanı" olarak tanımlandı. Kadınlar, ya bu alanda hiç yer almadılar ya da sadece "kadın girişimci" etiketiyle sınırlı rollerde kaldılar.

Ancak bugün dünya başka bir eşikte. Kadın girişimcilik, yalnızca ekonomik kalkınmanın değil, iş yapış biçimlerinin köklü dönüşümünün öncüsü haline geldi.

Çünkü kadınlar artık:

  • Sadece kâr odaklı değil, değer odaklı iş modelleri kuruyor,

  • Sadece büyümeyi değil, iyileştirmeyi de hedefliyor,

  • Sadece pazar payını değil, toplumsal etkisini de önemsiyor.

Ve bu dönüşüm, bir tercihten çok bir zorunluluk halini aldı.

Artık ekonomi, sürdürülebilirlik ve sosyal kalkınma kadınların liderliğini dışarıda bırakarak ilerleyemez.

Kadın girişimciliğini desteklemek, yalnızca eşitlik için değil, yarının iş dünyasını ayakta tutabilmek için stratejik bir ihtiyaçtır.

Peki, bu dönüşüm için sistem ne kadar hazır?

Bu soruyu sormaya ve tartışmaya devam edeceğiz. Bu yazı dizisinde kadın girişimciliği, Türkiye’den dünyaya açılma vizyonu ve geleneksel kalıpların ötesine geçiş üzerine pek çok farklı perspektifi ele alacağım.

📌 Sizce kadın girişimcilik sistemin dönüşümünü gerçekten tetikleyebilir mi?
Yorumlara düşüncelerinizi yazın, tartışmayı birlikte büyütelim.

📢 Takipte kalın:
Gelecek yazı: “İhracat Erkek İşi Değil: Yeni Çağın Dili Kadınca”

Cevapla

E-Posta Adresiniz yayınlanmayacak. Bu alan gereklidir *

Whatsapp